Zeynep Sever Demirel, yenidoğan çetesi skandalına karşı endişelerini ve toplumun ahlaki değerlerini sorguladı
Volkan Demirel ve Zeynep Sever Demirel, üçüncü çocuklarını beklerken Zeynep Sever, sosyal medyadan yaşadığı endişeleri paylaştı. Kadın cinayetleri ve yenidoğan çetesi skandalı gibi olayların toplum üzerindeki etkilerini sorgulayan Zeynep, ruh sağlığını düşünmenin bencillik, ses çıkarmanın ise ikiyüzlülük olduğunu ifade etti. Ahlaki değerlerin yozlaşmasını eleştirdi.

2010 yılında evlilik hayatına adım atan Volkan Demirel ve Zeynep Sever Demirel, mutlu bir birliktelik sürdürüyor. İki kız çocuğu olan ünlü çift, üçüncü bebeklerini bekliyor. Zeynep Sever, sosyal medya üzerinden kız bebek müjdesini paylaştı. Ancak, hamilelik sürecinde yaşanan toplumsal sorunlara dikkat çekerek isyan etti.

Zeynep Sever Demirel, Üçüncü Çocuk Heyecanını Paylaştı
Zeynep Sever, üçüncü bebeğinin cinsiyetinin kız olduğunu sosyal medya aracılığıyla duyurdu. Kızlarının isimleri Yade ve Yeda olan çift, yeni bir aile ferdi beklemenin mutluluğunu yaşıyor. Hamilelik süreci, ünlü ismin yaşadığı duygusal dalgalanmaları da beraberinde getiriyor.
Kadına Yönelik Şiddet Konusuna Dikkat Çekti
Zeynep Sever Demirel, hamilelik dönemiyle birlikte ülkede meydana gelen kadın cinayetleri ve yenidoğan çetesi skandallarına da dikkat çekti. Sosyal medya hesabından bu konulardaki kaygı ve düşüncelerini paylaştı. "Her gün bugün ne olacak diye bekleyen akvaryum balıkları gibi hissediyorum kendimi" ifadelerini kullandı.
Toplumdaki Ahlaki Sorunlara Vurgu Yaptı
Sever, paylaştığı mesajda toplumda yaşanan etik değerlerin çürümesine ve ahlaki normların sadece kültürel geleneklere göre şekillendiğine dikkat çekti. Ruh sağlığını düşünmenin bencillik, ses verip hayatına devam etmenin ise ikiyüzlülük gibi hissettirdiğini dile getirdi.
Sosyal Medyada Yükselen Ses
Zeynep Sever’in açıklamaları, toplumsal sorunlar ve ruh sağlığı konularında farkındalık yaratma amacı taşıyor. Bu süreç, halihazırda zorlu bir mental dayanıklılık testi olarak değerlendiriliyor. Sever'in paylaşımları, hem kişisel hem de toplumsal duyarlılık açısından önemli bir tartışma başlattı.