Kızılcık Şerbeti dizisinde "Alev" karakterini canlandıran Müjde Uzman, hastanelik olmuş ve yaşadığı zorlukları dile getirmişti. "Yaşamımda ilk kez tükendim" diye isyan eden Uzman yaşadığı duygu değişimini tek tek anlatmıştı. Bir dönem Müjde Uzman ile aşk yaşayan Sinan Akçıl'a eski sevgilisi 'Tükendim' paylaşımıyla alakalı sorular soruldu. Sinan Akçıl gülerek "Sanmıyorum tükenmez, tükense bende tükenirdi zaten" şeklinde konuştu.
İlk Kez Tükendim
Çok sayıda dizi, sinema ve reklam filminde rol alan oyuncu Müjde Uzman zor günler yaşıyor. Yoğun geçen sezonun sonrasında bunalıma giren oyuncu sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımla içini döktü. Yaşadıklarını tek tek anlatan Uzman, şu açıklamayı yaptı: "Madem hala uyumadım.. Çok düşündüm şu görselle ilgili, ama paylaşacağım. (Dünden bunlar bu arada) Çünkü. Bu bir ajitasyon paylaşımı değil öncelikle. Bu bir, "Lütfen artık uyanın, empati yapın, sorumluluk alın, hareketlerinizin neticeleri herkesi etkiliyor, tembelliği, kolaycılığı, hak yemeyi bırakın, düşünün, öğrenin, elinizi taşın altına koyun, yapın artık!" isimli serbest çağrışım paylaşımı. İş zor değil, yoğunluk zor değil, insanlar zor. Multitask (çoklu görev) olmak kendimi tanımlamayı en sevdiğim şeydi, şuanda ise ruhumun en büyük düşmanı. Kendi yapacaklarımı geçtim, etrafımdakilerin de her şeyini dinler, bilir, unutmaz, bir de hatırlatırdım. Kesinlikle ama kesinlikle üşenmezdim. Tek günde 3 gün gibi yaşar, yorulmaz, tam tersi yaşam enerjime eklerdim. Hala 10 adım sonrasını bile 'şıp' diyerek planlar, bu sayede vakit kaybetmez, yapmak istediklerimden olmaz; 'daha çok aktivite, daha çok tecrübe, daha çok hayat!' der sevinirim. Hiç kimse fark etmese hatta yanlış anlasa bile herkesin işini kuvvetini kolaylaştırır, konforunu artırır, anılarını güzelleştirmeye çalışırım. Bu bana yük gelmez kesinlikle. Tam tersi; eğer yapmazsam, çünkü fakat yapmamaya çalışmam' lazım, daha fazla yorulurum. Ama yaşamımda ilk kez tükendim.
Kimse Bana İnanmiyor
İşin kötüsü kimse inanmıyor. Herkesin bir teorisi var olmam gereken kişiyle ve sıkıntılarımla ilgili, en büyük sebep de mesleğim! Yaşamım çok basit, ışıltılı pırıltılı (ne demekse), para ve lüks içinde falan olmalıymış kesin. Huhu. Var olmak için önce, akıllı, çalışkan, genele uymayan huyları ve hobileri olan bir kadınsan, üstelik hem kadın hem de oyuncu olduğundan, belli ki bütün yaşamın boyunca herkesi tek tek aptal olmadığına inandırman gerekiyor. Evden çıkıp eve dönene kadar güzellik, kilo, iş konuları. Her gün… Sahi kimin işi bu kadar konuşuluyor? Ben başka şeyler konuşamayacak mıyım hiç? Sağlık problemlerine da inanmıyorlar, öte yandan mesela spor yapmak istemem de saçmaymış, çünkü 'kilo almıyorsun ki, ne gerek var'mış… Anlatmaya çalışıyorsun, ama diyorsun iskeleti, kasları kim taşıyacak? Yer çekimi devamlı aşağı çekerken, kendi kendinize mi ayakta durabildiğinizi zannediyorsunuz? Yazık değil mi bedenimize? Neyse.
Bir Şey Söylemeyin Daha İyi
"Dünyanın en boş, en işe yaramayan cümlesi "halledersin yaparsın, aslan kaplansın minvalindeki cümleler. Bir şey söylemeyin daha iyi. O an tek istediğimiz birinin yalnızca yanımızda durması. Çoğu zaman bunu bile istemiyorum. Ara Sıra her şeyin çözümü olmaz. Karşı tarafın daha zorlandığı şeyler söylüyorsunuz."
