Hande Ataizi, BeStyle Magazine için objektif karşısına geçti. Dergiye röportaj da veren Ataizi, oyunculuk sevdası hakkında konuştu.
Çok 'Düzgün' Olarak Kendimize Haksizlik Ediyoruz
Meşhur oyuncu, sözlerini şu şekilde sürdürdü: "Hayatta seçimler mühim. Başkalarının yörüngeleriyle mutlu olduğumu hissetseydim öyle ilerlerdim herhalde. Bende 'ona ayıp olmasın', 'buna ayıp olmasın' yerine 'bana ayıp 'olmasın var. Bu benim yani. Konservatuvara girişimden itibaren organik bir biçimde yoluma devam ettim. Saçmalamaları severim, sağlıklıdır, seni doğruya götürür ama bakıyorum ki genelde herkes süper düzgün ve çok sıkıcı. Ben bir oyuncuyu izlerken farklı tonlar işitmek istiyorum. Çok düzgün olarak kendimize haksızlık ettiğimizi düşünüyorum. İnsan öyle bir şey değil çünkü."
Süreyya Savcı Sürprizli Karakter
"Camdaki Kız"ın sonrasında gene Kanal D'de bu defa "Taş Kağıt Makas: Yaşamın Oyunu" ile izleyici karşısına çıkan Hande Ataizi, "Rollerinizin üstünüze bu kadar yakışmasını nasıl sağlıyorsunuz?" sorusuna şu cevabı verdi: "Potansiyelimin en fazlasını ortaya koymaya çalışıyorum. Severek seçiyorum karakterleri ve farklı olmalarına dikkat ediyorum. Benim o rolü oynamayı istemem gerekir. İkincisi de işim için yaşıyorum ve oradan besleniyorum. Böylelikle özen göstermek benim için bir angarya olmuyor." Ataizi, "Taş Kağıt Makas: Yaşamın Oyunu" için "Tüm oyuncularımız değerli. Bu Şekilde bir kadroda yer aldığım için çok mutluyum. Süreyya Savcı da sistemin içinde, her an her şey olabileceklerden. Sürprizli bir karakter" şeklinde konuştu.
Ruhsar Farkı
Hande Ataizi, 90'ların sonunda Kanal D'de yayınlanan dizisi "Ruhsar"ın başarısı hakkında da konuştu: "Gelişmiş ülkelerdeki gibi süresi 45 yahut 60 dakikaydı. Canhıraş iş yetiştirme derdi yoktu. Senaristler de yazarken özgürdü."
