Seyran’a Tecavüz Sahnesi Yazılmalı İfadeleri İle Kadın Karakterlere Saldırı Arttı!
Yalı Çapkını dizisinde başrol paylaşan Afra Saraçoğlu ve Mert Ramazan Demir, 3. sezonla ekranlara döndü. Ancak dizi, fanlarının tepkileriyle gündeme geldi. Pelin karakterinin seyirci tarafından hedef alınması ve taciz mesajları alması dikkat çekti. Diziye yönelik şok edici bir öneri, bazı izleyicilerden tecavüz sahnesi yazılması gerektiği yönünde geldi. Bu durum, kadın karakterlere yönelik olumsuz söylemleri artırdı.
Afra Saraçoğlu ve Mert Ramazan Demir'in başrollerini paylaştığı Yalı Çapkını dizisi, 3. sezonuyla geçtiğimiz haftalarda ekranlara döndü. İlk bölüm yayımlanır yayımlanmaz dikkat çeken dizi, son zamanlarda izleyicilerin tepkileri ve fanları nedeniyle gündeme gelmeye devam ediyor.
Dizinin İlk Sezonundaki Gerilim ve İzleyici Tepkileri
Yalı Çapkını’nın ilk sezonundan itibaren Seyran ve Ferit karakterleri arasına giren Pelin karakteri, izleyiciler tarafından hedef alındı. Bu durum, bazı kişiler tarafından hakaret ve taciz mesajlarıyla genç oyuncu Buçe Buse Kharaman’ın rahatsız edilmesine neden oldu. Kharaman, 3. sezonda diziden ayrıldıktan sonra fanların dikkatinin yeni karakter Diyar'a, yani Pelin Akil'e yöneldiği gözlemlendi.
Pelin Akil'in Açıklamaları ve İzleyici Davranışları
Yeni karakter Pelin Akil, kendisine gelen taciz ve hakaretlere yanıt olarak "Bu hikaye, senaryo. Ben de oyuncuyum. Kendilerini bayağı bir kaptırıyorlar. Biz sizi çok seviyoruz, işimizi yapıyoruz. Bu kadar ciddiye almayın. Ben hiç bu kadarını beklemiyordum" şeklinde bir açıklama yaptı. Ancak bazı izleyicilere fan denilse de, gerçek ile senaryoyu ayırt edemeyenler arasında korkunç yorumlar ortaya çıktı.
Gelişen Olaylar ve Tepkiler
Dizinin reytinglerinin düştüğünü düşünen bir izleyici, Seyran karakterine tecavüz edilmesi önerisinde bulundu. Yorumunda "Yapımcıya sesleniyorum. Seyrana tecavüz sahnesi yazın. Ve bunu gösterin" ifadelerine yer verdi. Bu duyarsız paylaşıma tepkiler çığ gibi büyüdü. Ayrıca, Fatih'te bir cani tarafından vahşice öldürülen 19 yaşındaki Ayşenur Halil ve İkbal Uzuner’in hatırlatılması, bu tür önerilerin ne kadar kabul edilemez olduğunu gözler önüne serdi.